Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aliyev ve Türkeş’i Türkiye-Azerbaycan arasındaki ebedi kardeşlik bağlarının mimarları olarak anarken, Türk dünyasına şöyle seslendi: Ortak tarihimiz ders kitabı olarak okutulsun. Türk dili konuşan ülkeler devlet başkanları zirvesinin daimi sekretaryası kurulsun
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türk dünyasının kardeşliğinin köklerini tarihi, kültürel ve insani bağlardan aldığını belirtirken, bugünkü dünyada başarının yakalanması için işbirliğinin şart olduğunu söyyledi. Erdoğan, ‘Biz dayanışma içinde olmazsak halimiz ne olur? Lime lime ederler’ dedi.
Başbakan Erdoğan, Çek Cumhuriyeti’ndeki temaslarının ardından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye geçti. 11. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı’nın açılışında konuşan Erdoğan, birlik ver beraberlik mesajları verdi. Türk dünyasına seslenen Erdoğan, ‘Kaçırdığımız fırsatları telafi ederek, yeni bir diriliş meşalesi yakmalıyız’ dedi.
DAİMİ SEKRETERYA ÖNERİSİ
BU çerçevede bir birlikteliği sağlama yolunda yapılacak çalışmalara ağırlık verilmesini isteyen Erdoğan, ‘Ortak tarihimizin yeniden yazılması ve bu müşterek tarihin ders kitabı olarak okutulması önemle üzerinde durulması gereken bir konudur’ diye konuştu. Bu amaçla Türk dili konuşan ülkeler devlet başkanları zirvesinin daimi sekreteryasının kurulmasını teklif eden Erdoğan, bu konuda çaba gösterilmesini istedi. ‘Ortaya koyduğu vizyonun gerçekleşmesinin Türk dünyasının elinde olduğunu’ vurgulayan Erdoğan, ‘Bunu yapabilme gücümüzün birikimimizin, yeteneğimizin ve daha önemlisi irademizin bulunduğundan eminim’ dedi.
Türkçe Konuşan Devletler Topluluğu
BAŞBAKAN Erdoğan, geçen yıl düzenlenen Türk dünyası kurultayında, uluslararası platformlarda daha fazla etkinlik sağlamak amacıyla Türkçe konuşan devletler topluluğu kurulmasını önermişti.
AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV: GÜCÜMÜZ BİRLİK OLMAMIZDADIR, BİRLİK OLMAMIZ DA GELECEĞİMİZ İÇİN ÖNCELİKLİ KOŞULDUR
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ''Azerbaycan ile Türkiye'nin yıldan yıla güçlenen ekonomisi tüm Türk Dünyasını güçlendirecek. Bunun için yeteri kadar servetimiz ve tabii kaynaklarımız var'' dedi.
Ermenistan’a uyarı
Başbakan Erdoğan, Karabağ sorununa değinirken sert çıktı: Ermenistan hukuka ve insan haklarına uymayan haksız işgale derhal son vermelidir
BAŞBAKAN Erdoğan konuşmasında Kıbrıs ve Karabağ sorununa da değindi. ‘Karabağ hepimizin kanayan yarasıdır’ diyen Erdoğan, ‘Ermenistan evrensel değerlere, temel insan haklarına, komşuluk ilişkilerine, hiçbir hukuk kaidesine uymayan bu kabul edilemez tutuma ve haksız işgale derhal son vermelidir’ dedi. Yaklaşık 1 milyon Azerbaycanlı’nın kendi ülkesinde mülteci durumuna düşürüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle konuştu: Bölgemizde barışın hakim olabilmesi için temel şartlardan biri Ermenistan’ın bu işgale son vermesi, uluslararası toplumun çağrılarına uymasıdır. ABD, Fransa ve Rusya’nın oluşturduğu üçlü zirve var. Peki şu ana kadar verilmiş olumlu bir karar var mı? Yok. Hep oyalama taktiği.’ KKTC’nin yıllardır verdiği mücadeleye de dikkat çeken Erdoğan, Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen sonuç alınamadığını hatırlattı. Erdoğan, ekledi: ‘Bize sözler vermişlerdir. Sene 2004 Nisan ayı... Ve demişlerdir ki, ‘bundan olumlu bir netice çıkarın, gerisine karışmayın.’ KKTC halkı bu vaade uymuştur, olumlu bir netice çıkarmıştır. Samimiyet testinde sınıfta kaldılar.’
"REKABET YERİNE İŞBİRLİĞİ YAPALIM "
Avrasya bölgesindeki zengin yer altı kaynaklarının önemine işret eden Başbakan Erdoğan :" Avrasya'nın zenginlikleri konusunda rekabet yerine işbiriliği yaparsak hepimizin yarına olur. Bu konuda Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler örnek sayılacak düzeyde. Bakü -Tiflis-Ceyhan projesi hayata geçirildi. Bakü- Tiflis- Kars demiryolu projesinin de hayata geçirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Bu gelişmeler batı ile doğuyu biri birini yakınlaştıracaktır. Bu projeleri bütün kardeş haklara kadar yaymamız gerekir. dedi
KKTC: Türk Dünyasının Desteğine Sahibiz
Kongre'de bir konuşma yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet
Ali Talat, Kıbrıs Türk toplumunun bütün açılımlarının Rum Kesimi tarafından engellenmeye çalışıldığını, Rum Kesiminin "şantaj uyguladığını" ve Kuzey Kıbrıs'la ilişki kurmaya çalışan ülkelere baskı uygulandığını belirtti.
Talat, 2004 yılında Annan Planı'na destek vererek Kıbrıslı Türklerin büyük bir fedakarlık yaptığını; büyük zorlukları göze aldığını söyeldi.
Yıllardır büyük zorluklar yaşadıklarını söyleyen, Mehmet Ali Talat, Türk dünyasından gelen desteğe güvendiklerini kaydetti: "Kıbrıslı Türkler olarak herhangi bir endişeye sahip değiliz. Türk dünyasının desteğini bugüne kadar aldığımız gibi, bundan sonra da almaya devam edeceğimizden eminiz. Türk dünyasının bütünleşmesi, gücünü birayara toplaması, koordine olması, bize daha fazla yansıyacaktır. Bunun farkındayız, bilincindeyiz. 100 milyonluk bir dünyanın bize vereceği desteğin, sorunlarımızı çözecek en önemli destek olduğunun bilincindeyiz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransızca, İngilizce, İspanyolca konuşan ülkelerin zaman zaman bir araya geldikleri gibi Türkçe konuşan ülkelerin de benzer şekilde bir araya gelmesi gerektiğini beyan etti. Erdoğan, "Bu çerçevede ortak tarihimiz, üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu vurgulamak isterim.Türk Dili konuşan ülkelerin daimi bir sekreteryasının kurulmasını öneriyorum. Sekreterya düzenli çalışmalarıyla bu tür kurultayları organize edecek. " şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kurultayda alınacak kararların siyasileri yönlendirmesi açısından önemli olduğunu da ayrıca dile getirdi.
Bu arada kurultayın açılış konuşmasını yapan Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ise "11. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı'na ev sahipliğini yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Azeri lider konuşmasında Türk Dünyası arasındaki dayanışmanın geliştirilmesine vurgu yaptı.
Başbakan Erdoğan'dan sonra bir konuşma yapan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise kurultaydan Kıbrıs davası için destek istedi. Talat, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin Avrupa Birliği'ni de yanına alarak kendisinin Ada'nın tek hakimi göstermeye çalıştığını dile getirdi. 18.11.2007
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bakü'de Türk Kafkas Üniversitesi'nde
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Çağ Öğretim İşletmeleri Şirketi tarafından kurulan Kafkas Üniversitesi'nin yeni eğitim binalarının temelini attı.
Aliyev, 11. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, Türk dünyasının işbirliği içinde olması gerektiğine işaret ederek, ''ortak sorunların çözümü ve ortak amaçlara ulaşmak için Türk devletleri ve toplulukları arasındaki ilişkilerin güçlenmesinin önemli olduğunu'' kaydetti.
Türk devletleri arasındaki mevcut bağların güçlendirilmesi için gerekli her tür imkanın bulunduğunu dile getiren Aliyev, ''Türk devletleri imkanlarını birleştirerek, daha güçlü devletlere dönüşmelidir'' şeklinde konuştu.
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER
Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin dostluk, kardeşlik ve sevgi üzerine kurulduğunu söyleyen Aliyev, iki ülke arasında mevcut olan bu birliğin diğer Türk devletlerini de olumlu yönde etkilediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Aliyev, Azerbaycan'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana Türkiye'nin her zaman Azerbaycan'ı desteklediğini belirterek, ''Türkiye gibi büyük bir devletin desteğinin kendileri için çok önemli olduğunu'' kaydetti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda başarıyla geliştiğini anlatan Aliyev, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum gaz boru hattı projeleri gibi büyük projelere imza attıklarını ve bununla enerji güvenliğini sağladıklarını belirterek, ''Kardeş Türkiye bizim enerji kaynaklarımızın dünya pazarına çıkmasını sağladı ve tüm kardeş ülkeler bundan yararlanabilir'' diye konuştu.
Aliyev, iki ülke diasporaları arasındaki işbirliğinin de giderek güçlendiğini ve iki ülkeye karşı yürütülen temelsiz propagandalara karşı ortak mücadele verdiklerini anlattı.
Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ve 1915 olaylarına da değinen Aliyev, ''Ermenilerin tüm dünyaya iddialarını kabul ettirmeye çalıştıklarını, ancak bu iddiaların doğru olmadığını, aslında Ermenilerin Türklere karşı soykırım yaptığını'' söyledi.
Azerbaycan ile Türkiye'nin yüzlerce yıl Ermenilerin düşmanca siyasetiyle karşı karşıya kaldığına işaret eden Aliyev, ''Ermenileri her zaman büyük devletlerin bazı ikiyüzlü siyasetçileri savunuyor. Buna karşı mücadele etmek, birliğimizin geleceği için büyük önem taşıyor. Bizim gücümüz birlik olmamızdadır, birlik olmamız da geleceğimiz için öncelikli koşuldur'' dedi.
Karabağ ile ilgili sorunun barışçı yollarla çözülmesi için sürdürülen görüşmelerin yaklaşık 13 yıldır devam ettiğini ve olumlu bir sonuç elde edemediklerini belirten Aliyev, bu durumda başka yollara başvurmak zorunda kaldıklarını kaydetti.
Aliyev, dünyanın Karabağ konusunda duyarsız kaldığını ifade ederek, ''Türk devletlerinin Ermeni yalanlarına karşı kendi gerçeklerini ortaya koyması ve Azerbaycan'ın haklı konumunu desteklemesi gerektiğini'' kaydetti.
|