KURT YAVRUSU
  GAZETELERDEN HABERLER ARŞİVİ - 7
 

YİNE KUZEY IRAK'TAN GELDİLER YİNE KAHPECE SALDIRDILAR. AMA BU DEFA 32 LEŞ BIRAKTILAR

3 AYRI KOLDAN
Böylece karayolundan yardım gelmesini engelleyen teröristler, saat 00.20'de Dağlıca Piyade Taburu'nun güvenliğini sağlayan bölüğe 3 ayrı koldan ağır silahlarla saldırdı. Teröristlerin açtığı ateşe Mehmetçik de anında karşılık verdi.

SABAHA KADAR
Teröristlerin açtığı ilk ateşle 12 asker şehit oldu, 16 asker de yaralandı. Çatışma saatlerce sürdü. Hava ışıdıktan sonra Irak topraklarına kaçmaya başlayan PKK 32 ölü verdi. Teröristlerin kaçışta kullanabileceği 63 nokta top ateşi altında tutuluyor.

Millet sokağa döküldü
507 oyla alınmış bir sınır ötesi operasyon yetkisi ortada dururken, sınır ötesinden gelen son saldırı ülkede öfke fırtınası yaratttı
Türkİye dün güne, Yüksekova'da verilen 12 şehitin haberiyle acı ve öfke ile başladı. TV'ler bangır bangır olayı anlatırken, hükümetten ilk ses referandum için oy kullanmaya giden Başbakan'dan ayaküstü bir açıklama olarak geldi.

KAYSERİ-ANKARA
Başbakan klasik 'Öfkemiz büyük' açıklamasında 'Bazıları kanalara çıkıp milleti ajite ediyor (Kıştırtıyor)' diyerek medyayı suçladı. Cumhurbaşkanı ise Kayseri'ye oy vermeye gitti, sonra Ankara'ya geldi.

BAKANLAR NEREDE
İçişleri Bakanı'ndan hiç ses çıkmadı.. Dışişleri Bakanı yurtdışındaydı. Bütün gün devletten yürek soğutacak bir açıklamayı bekleyen ama bulamayan vatandaşlar, her yerde sokaklara döküldü.




Terör zirvesi 20 saat sonra toplandı
12 şehit verdiğimiz çatışma 00.20'de başladı. Sabah saatlerinde herkes duydu. Terör Zirvesi ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kayseri ziyaretinden döndükten sonra saat 20.30'da toplanabildi.

KAÇAN KAÇTI
Irak'a kaçabilen teröristlerin kilometrelerce uzaktaki kamplarına ulaştıktan sonra gerçekleştirilen Zirve'de 'Sıcak takip' yapılıp yapılmaması masaya yatırıldı.
------------------------------

 

TÜRKİYE AĞLIYOR ERDOĞAN OYALIYOR

Teslimiyetçi AKP zihniyeti, insanlarımızı "tezkere" ve "referandum" la aldatırken, Güneydoğu´da PKK´lı köpekler evlatlarımızı katlediyor. Başbakan ise hala ABD´den medet umuyor

OPERASYONA 5 Kasım'daki Bush görüşmesinden sonra karar vereceğini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye 12 şehidine ağladığı saatlerde de oyalamalarını sürdürdü. Türkiye Başbakan'dan yürek ferahlatacak haber beklerken O'nun açıklaması referandum memnuniyeti idi.

 ERDOĞAN tezkere konusundaki bir soruyu ise "Bu konuyla ilgili olarak biz bütün askeri gerekçeler, güvenlik güçlerimizin önümüze koyduğu gerekçeler oluştuğu anda, biz bu konuda hiç geri durmayız, adımımızı atarız" dedi. Türk halkı ise "Gerekçelerin oluşması için daha kaç askerin şehit olması lazım" diye soruyor

ÇANKAYA Köşkü'ndeki zirve sürerken ise, ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın aradığını ve PKK'yla mücadele konusunda "birkaç gün süre istediğini" açıklayan Erdoğan "ABD'den stratejik ortaklık gereği süratli adım atmasını istedim" dedi. Erdoğan'ın İngiliz The Times gazetesine verdiği demeç ise akılları bir kez daha karıştırdı. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki toplantıdan sonra AK Parti Genel Merkezi'ne geçerek basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Köşk'teki zirve toplantısı sırasında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın kendisini aradığını açıkladı.

 Erdoğan, "Onunla da bu konuyu görüştük. Ve kendileri de, bu konunun üzerinde çok çok hassasiyetle durduklarını ve bu konudaki haklılığımızı vurgulamanın ötesinde 'bize bir kaç gün müsaade edin'demek suretiyle de bu süreci ne denli ciddiye aldıklarını ifade ettiler" dedi.

 Erdoğan şöyle devam etti: "Biz toplantıdayken daha sonra arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre de Sayın Başkan'ın (Bush) da yine bu noktada yapmış olduğu açıklamalar var. Ve bu açıklamalarla birlikte bizler tabii ki sürecin ciddi bir şekilde takipçisiyiz. Bunun yanında da tabii ki bölgedeki terörle olan mücadelemiz de artan bir oranda aynı kararlılıkla devam edecektir. Bunun bedeli ne olursa olsun, sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

TALABANİ'YE: SÖZLER GÜZEL, NETİCE BEKLİYORUZ

Başbakan Erdoğan, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin "PKK liderleriyle görüştüğü, ateşkes ilan edeceği" açıklaması için ise şunları söyledi:

"Talabani'nin bu tesbitleri şahsen beni tatmin etmiyor. Artık uygulama ve netice görmek istiyoruz. Bu tür sözler, ifadeler güzel, ama neticeyi ne olacak bunu görmek isteriz. Bizim Irak'ın birliği bütünlüğü üzerinde herhangi bir olumsuz düşüncemiz yok."

Erdoğan, "bir devlet başkanının illegal bir örgütün liderleriyle görüşmesinin onların yaklaşım tarzı olduğunu, Türkiye'de ve ileri demokrasilerde söz konusu olamayacağını" kaydetti.

 ANLAŞMA IRAK PARLAMENTOSUNDAN GEÇMEDİ

Başbakan, Irak'la yapılan güvenlik anlaşmasını da hatırlatarak, şöyle devam etti:

"İçişleri bakanları arasında yapılmış güvenlik anlaşması, Irak parlamentosundan henüz geçmiş değil. Fakat bu anlaşma bile, karşılık bir yaklaşım tarzıdır. En azından uygulamaya geçirilmesi, karşılıklı itimada dayalı bir adım olurdu. Geleceğe yönelik olumlu bakışı taraflara kazandırırdı." 
-----------------------------------------------------------

 

YEMİN GİBİ MESAJ

Büyükanıt: Millete acılar yaşatan hainlere hayal bile edemeyecekleri acıyı yaşatmaya kararlıyız

Cumhuriyetin kuruluşunun 84. yıldönümü dolayısıyla, bir mesaj yayınlayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, PKK’lı hainlere yüklenirken adeta intikam yemini etti.

 Büyükanıt, “Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kasteden teröristler etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Orgeneral Yaşar Büyükanıt: Bize bu acıları yaşatanlara, o acıları hayal bile edemeyecekleri bir yoğunlukta yaşatacağız ve bu konuda kararlıyız

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Cumhuriyetin kuruluşunun 84. yıldönümü dolayısıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına hitaben bir mesaj yayımladı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayımlanan mesajda, “Yüce Türk ulusunun kahramanlığına ve Atatürk’ün vurguladığı yüksek Türk kültürüne dayanan Cumhuriyetin kuruluşunun 84’üncü yıl dönümünü kutlamanın engin coşkusunu yaşandığını” belirten Büyükanıt, şunları kaydetti: “Ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısı üzerinde yükselen anayasal düzeniyle ‘kendisine bağlı olanları en ileri zirvelere taşıyan’ Cumhuriyet, ‘ulusal egemenlik ülküsünü en iyi ve en güvenilir biçimde uygulayan devlet şeklidir.’ Kurulduğu günden beri Türk ulusunun çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmasının itici gücü olan Cumhuriyet, hem her alanda ilerleyişin kaynağı hem de çatısı altında toplananları her türlü tehditten koruyarak ulusal birlik ve beraberliğin sağlanmasının en büyük güvencesidir. Ancak, cumhuriyet bayrağı altında toplanan Türk ulusunun bütünlüğüne zarar verme çabaları ne yazık ki dün olduğu gibi bugün de sürmektedir.

Ulus devletin teminatıyız
Bugün, amaçlarına ulaşabilmek için önlerinde en büyük engel olarak gördükleri Cumhuriyet’e ve onun kazanımlarına yönelik saldırılar, yoğunluk kazanmıştır. Bir taraftan bu saldırılarla, diğer taraftan etnik milliyetçiliğe ve irticaya dayalı tehditlere zemin hazırlamaya çalışan çabalarla, devlet yapımıza zarar vermek hedeflenmiştir. Değişik anlamlar yüklenmek istenen etnik milliyetçiliğe dayalı bölücülüğün yarattığı terörün çirkin yüzü son dönemdeki hain saldırılarla bir kez daha ortaya çıkmış ve tüm ulusumuzu yasa boğmuştur. Son günlerde meydana gelen ve hepimizi çok üzen terörist saldırılardan büyük üzüntü duyuyor, kahraman şehitlerimizin acısını en derinden hissediyoruz. Ancak, bu acılar, bizim mücadele azmimizi artırmaktadır. Unutulmasın ki, bu Cumhuriyeti kuranlar bizden çok daha büyük acılar çekmiştir. Bize bu acıları yaşatanlara, o acıları hayal bile edemeyecekleri bir yoğunlukta yaşatacağız ve bu konuda kararlıyız. Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kasteden teröristler etkisiz hale getirilinceye kadar Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu mücadeleyi sürdüreceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Türk Silahlı Kuvvetleri, taraf olduğu insani ve ulusal değerler üzerinde yükselen Atatürk milliyetçiliği vasıtası ile etnik milliyetçiliğe dayanan bölücülük karşısında Cumhuriyetin ’ulus devlet’yapısının teminatı olmaya devam edecektir.

 

Milletimizin hizmetkarıyız
Mesajında laiklik konusuna da değinen Orgeneral Yaşar Büyükanıt, şunları kaydetti: ” Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş kazanımlarına kasteden irtica tehdidi karşısında da en büyük dayanağımız laikliktir. Cumhuriyetimizin dayandığı akılcı ve bilimsel tutumun ayrılmaz bir parçası olan laiklikten vazgeçilebileceğini düşünmek, çağdaş uygarlık hedefinden uzaklaşarak karanlıklar içine gömülmeyi arzu etmekle eşdeğerdir. Unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ve vazgeçilmez değeri olan ’laiklik’ilkesinin en güçlü savunucusu yine yüce ulusumuzun kendisidir ve biz onun hizmetkarıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kasteden bütün bu tehditler, kararlı duruşundan asla taviz vermeyecek olan Türk ulusu karşısında başarısızlığa uğramaya mahkumdur. Çünkü, ulusunun güveninden aldığı destek ve Atatürkçü Düşünce Sisteminin yol göstericiliğiyle daima ileri gitmeyi hedefleyen Türk Silahlı Kuvvetleri, büyük bir kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne ve temel değerlerine hizmet etmeye devam edecektir.

 

Nu mutlu Türk’üm diyene
Orgeneral Büyükanıt, mesajını şöyle tamamladı: “Cumhuriyetin erdemine ve temel değerlerine yürekten inanmanın ve Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce ve eylemlerinin anlamını özümsemiş olmanın bilinciyle; en değerli varlığımız Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önderimizin, ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizin ve komutanlarımızın aziz ruhları önünde saygı ile eğilir, kendilerine tanrıdan rahmet diler, kahraman gazilerimize ve emekli personelimize şükran ve minnetlerimi sunarım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli mensuplarının ve onların kıymetli ailelerinin Cumhuriyet Bayramını kutlar, esenlikler dilerim. Bu anlamlı günde Ulu Önderimiz Atatürk’ün ifadesini bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Ne mutlu Türküm diyene.”
---------------------------------------------------


 

KOD ADI BEBEK
 

18 Şubatçılar, TSK’nın Kuzey Irak operasyonuna karşı cephe açtı

Yer: İSTANBUL - BEBEK
TARİH: 18 ŞUBAT 2005
MEKAN: ÜNLÜ BİR OTELE AİT İTALYAN LOKANTASI

 

Uyanışı sindirme harekatı
Kod adı bebek
18 Şubatçılar, TSK’nın Kuzey Irak operasyonuna karşı cephe açtı.

CIA elemanları Eric Edelman ve Marc Parris, MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal, Soros’un fonladığı TESEV’in Başkanı Can Paker, TRT eski Genel Müdürü Cem Duna, Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’ın 18 Şubat 2005’teki “Bebek” buluşması meyvelerini veriyor!!!

 

Foyaları ortaya çıkıyor
DÜnyanIn Yeniçağ’dan öğrendiği toplantıda konuşulanlar sır olarak kaldı. Ancak bu günlerde yapılan açıklamalar ve kaleme alınan yazılar, 18 Şubatçıları buluşturan ortak emeli açığa çıkarmaya başladı..

 

AKP lehinde propaganda
18 ŞubatçIlarIn hepsi, sınır ötesi operasyona karşı. Parris, Köksal ve Çandar, “terör örgütü PKK’nın saldırılarının asıl hedefi AKP” tezini işliyor. Bebek Grubu’nun diğer üyeleri bu fikri yaymaya çalışıyor.

 

Zihin bulandırma çalışması
Edelman, Cemal ve Paker ise zihinlere, sorunun siyasi yoldan çözülmesini işliyor. PKK’ya karşı silahlı mücadeleyle sonuç alınamayacağı iddiasını tekrarlayarak, kamuoyu yaratma peşinde koşuyorlar.

 

Ayrı mevzilerde vuruşma
Cemal, dün yine K. Irak’a gitti. Paker ise dosya hazırlamak çabasında. Çandar, köşesinden salvolara devam ederken, Köksal, basına fikir vermekle meşgul. Edelman ve Parris kuyu kazıyor.

 

Konuşmama yemini ettiler
Görev yaptığı ülkeleri paçalamakla ünlü Yahudi Büyükelçi Eric Edelman, yemeği CIA’dan arkadaşı eski Büyükelçi Marc Parris’le organize etti. Davete katılanlar, karanlıkta başlayıp karanlıkta biten o gecedeki konuşmalarla ilgili olarak bugüne kadar tek kelime etmedi...

 

Bebek’in meyveleri!
İki yıl önce Bebek’te ünlü bir otelin İtalyan Lokantası’ndaki esrarengiz buluşmasının fotoğrafı gün geçtikçe daha da netleşiyor. O yemektekiler bugün aynı doğrultuda analizler yapıyor

 

Yeniçağ 22 Şubat 2005 tarihinde “İşte o fotoğraf” başlıklı manşet haberini şöyle sunmuştu: Günlerdir konuşulan, ancak ısrarla basından kaçırılan ve içeriği hakkında kimseye bilgi verilmeyen “Esrarengiz buluşmanın” belgesini yayınlıyoruz.

 

4 Ağustos 2006 tarihinde Yeniçağ, Hasan Cemal’in PKK’lı teröristlere af istemesi üzerine aynı fotoğrafı tekrar manşetine “Medyayı Parris örgütlüyor” başlığı ile taşımıştı. Yeniçağ, Cemal’in Bebek’teki yemekte zehirlendiğine dikkat çekmişti.

 

18 Şubat 2005 tarihinde İstanbul Bebek’teki İtalyan lokantasında bir araya gelen MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal, Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal, o tarihte DB Tercüman’da şimdi Referans gazetesinde yazan Cengiz Çandar, Soros destekli TESEV’in yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, TRT eski Genel Müdürü Cem Duna ve ABD’nin o tarihte Ankara Büyükelçisi olan Eric Edelman ile yine ABD’nin eski Ankara Büyükelçilerinden Mark Parris’ın PKK terörü konusunda açıklamalarının benzerliği dikkat çekiyor. Dünyanın Yeniçağ’dan öğrendiği toplantıda konuşulanlar sır olarak kalırken, bu günlerde yapılan açıklamalar ve kaleme alınan yazılar, ortak emeli açığa çıkarmaya başladı.

AKP lehinde propaganda

18 Subatçıların hepsi, sınır ötesi operasyona karşı. Parris, Köksal ve Çandar, “terör örgütü PKK’nın saldırılarının asıl hedef AKP” tezini işliyor. Bebek Grubu’nun diğer üyeleri bu fikri yaymaya çalışıyor. Edelman, Cemal ve Paker ise zihinlere, sorunun siyasi yoldan çözülmesini işliyor. PKK’ya karşı silahlı mücadeleyle sonuç alanamayacağı iddiasını tekrarlayarak, kamuoyu yaratma peşinde koşuyorlar. Cemal, dün yine K. Irak’a gitti. Paker ise dosya hazırlama çabasında. Aynı zaman peşmerge lideri Mesut Barzani’nin ortağı olarak bilinen İlknur Çevik’le de ortaklığı ile gündeme Çandar, köşesinden salvolara devam ederken, Köksal, basına fikir vermekle meşgul. Edelman ve Parris kuyu kazıyor.

Aynı pencereden bakıyorlar

Mark Parris: Bence mesele Türkiye’nin iç politikası ile ilgili. 22 Temmuz seçimlerinde AKP Güneydoğu’da büyük başarı kazandı. PKK bunu tehdit olarak görüyor. PKK “Biz hâlâ buradayız ve Türkiye’yi etkileme gücüne sahibiz” diyor.
Edelman: (ABD Dışişleri Bakanı Rice’in “Sınır ötesine geçmeyin” açıklamasının ardından;) Çıkarlarımız üzerine yoğunlaşmalıyız. İlişkilerimiz söz konusu olduğunda bunları gözönüne almalıyız ki başarıya ulaşabilelim.

Sönmez Köksal: ... AKP’nin büyük çoğunlukla bu bölgede oy oranının artırmış olması acaba PKK’nın aklına işte kitleleri kaybediyorum duygusunu getirmiş olabilir.

Cengiz Çandar:
İşin ilginç yanı, Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz seçim başarısının maliyetini ödüyor. Çünkü, PKK’nın “eskiye dönüş stratejisi” yani terörün ülkeyi, özellikle bölgeyi (Güneydoğu) kasıp kavurduğu 1990’ları yeniden canlandırma hesabı, seçim sonuçlarıyla büyük ölçüde ilgili. AKP, 22 Temmuz’la birlikte Güneydoğu’nun en güçlü siyasi partisi konumuna geldi. Tabanını genişletti. Ülkenin her yerinde benzeri konumda ve iktidar yetkisini güçlenerek yeniden elde etti. PKK’nın tabanı geriledi ve daraldı. DTP’nin oy oranından bunu anlamak mümkün.

Hasan Cemal:
22 Temmuz sonrası hava böyle... Sanki aşırı güven, AKP’nin soruna ilişkin bakışını değiştirmiş durumda... Tümüyle değişti diyemiyorum. İlk izlenimler böyle... Ancak, bir kez daha yinelemekte yarar var. Kimlik ve kültürel haklar, PKK ile dağdan indirme ve Irak Kürtleriyle diyalog, Güneydoğu’da kalıcı barış için yaşamsal konulardır.

Can Paker:
Terörle en etkili mücadele, terörün kökeninde yatan toplumsal sorunla hukuk, demokrasi ve insan hakları çerçevesinde siyaset yoluyla yüzleşmektir. Türkiye’de siyasetin hâlâ normalleşememiş ve demokrasinin yerleşmemiş olmasında geçmişte yaşanan acıların payı büyüktür. Oysa, sayın Başbakanımız Erdoğan’ın Ağustos 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmasında belirttiği gibi, büyük devletler, hatalarını kabul eden ve sorumluluklarını üstlenen devletlerdir.

 


 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol